Microsoft Türkiye ve Ankara Üniversitesi, Türkiye’de teknoloji odaklı nitelikli eğitim ve öğretimi güçlendirecek önemli bir işbirliğine imza attı. İşbirliği kapsamında Ankara Üniversitesi’nin 70 binden fazla öğrencisi, Microsoft’un bulut hizmeti Office 365’i ücretsiz olarak kullanarak iş hayatında 1 milyardan fazla kişinin tercihi Office uygulamalarına ulaşabilecek, e-posta, takvim, ekip siteleri başta olmak üzere avantajlı birçok uygulamadan faydalanabilecek. Bununla birlikte, her yıl Ankara Üniversitesi mezunu gençlerin kurduğu 2 genç girişime Microsoft Innovation Center’ın ofis ve teknolojik altyapı çözümlerinden faydalanma hakkı sağlanacak. Üniversitenin akademisyenleri de uzaktan eğitim içeriğinden yararlanarak, bilgi teknolojileriyle bütünleşik, bilimsel araştırmalarına destek olacak çözümlerden faydalanabilecek.
Projenin duyurusunu yapmak üzere 15 Ekim 2014 tarihinde Ankara Üniversitesi Rektörlük binasında düzenlenen toplantıya Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, rektör yardımcıları, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen ve Microsoft Türkiye yetkilileri katıldı. Türkiye’nin teknoloji tüketen bir toplumdan, teknoloji üreten ve inovasyonla kalkınan bir topluma geçişinde üniversite ve özel sektör arasında yapılan işbirliklerinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Tamer Özmen, Ankara Üniversitesi ile gerçekleştirdikleri işbirliğinin bu alanda örnek bir çalışma olduğunu kaydetti. Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik gelişiminin temelinde bilgi teknolojilerine yapılan yatırımların yer aldığını belirten Özmen, şunları söyledi: “Microsoft Türkiye olarak kurumlar ve bireylerin yeni ve önde olabilmeleri için, bilişimin tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de en fazla yatırım yapılan alanlardan biri olması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’nin yazılım sektörüne yaptığımız tüm yatırımlar ekonomik gelişimde çarpan etkisi yaratıyor. Kurulduğumuz günden bu yana yerelleştirme çalışmalarının yanı sıra eğitim, destek, çözüm ve güvenlik konularında kapsamlı faaliyetler yürütüyoruz. Bugün Ankara Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz işbirliğinin ülkemizin bilgi teknolojileri alanında ilerlemesi ve doğru insan kaynağının yetiştirilmesi adına büyük önem taşıyacağına inanıyoruz.”
Ankara Üniversitesi’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk üniversitesi olarak sahip olduğu öncü kimliğini, nitelikli bilimsel araştırma ve eğitim çalışmalarıyla sürdürdüğünedikkat çeken Özmen, “70 binden fazla öğrencisiyle ve evrensel bakış açısıyla bilgi teknolojileri alanında topluma yön verecek bireyler yetiştirmeyi görev edinen Ankara Üniversitesi ile aynı platformda yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Bu güç birliğinin, ülkemizin geleceğine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de işbirliği hakkında şu açıklamada bulundu;
“Ankara Üniversitesi uluslararası düzeyde saygın ve tanınan bir üniversitedir. Üniversite olarak eğitim ve araştırmada önceliğimiz ise kalitedir. Özellikle mezunlarımızın iş dünyasına en iyi şekilde hazırlanması için proje ve işbirliklerini teşvik ediyoruz. Bilişim sektörü de dünyada ve Türkiye’de hızla gelişen bir sektör. Üniversiteler de bilişim sektörünü yakından takip etme zorunluluğunun yanı sıra bu sektöre yön vermesi gereken bir pozisyonda bulunuyor. Bu bağlamda bilişim sektöründe dünyanın önde gelen markalarından biri olan Microsoft Türkiye ile yapılan bu protokolün üniversitemiz ve öğrencilerimiz için oldukça önemli bir yer tutacağını düşünüyorum. Uluslararası bir üniversite olan Ankara Üniversitesi, yenilikçi ve yeniliklere her zaman açık olma yönünü bilişim sektöründe de artarak kullanmaya devam edecektir. Son zamanlarda yazılım ve program sektöründe çalışanların sadece mühendisler olmadığını görüyoruz. Bu anlamda, Microsoft Türkiye’nin eğitim platformu olan Açık Akademi sayesinde öğrencilerimizin teknolojiyi en ulaşılabilir bir kolaylıkta öğrenip, yenilikçi bakış açılarıyla bilişim dünyasına yön vereceğine inanıyorum. Özellikle son yıllarda TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlar, yenilikçiliği ve girişimciliği desteklemektedir. Microsoft ile yaptığımız bu işbirliğinin, öğrencilerimizin geleceğe bakışında bilgi çağına uygun yeni açılımlar ortaya koyacağını düşünüyorum.”