Bahar mevsimiyle güneş yüzünü gösterip doğa yeniden hayat bulurken, alerjiler de artmaya başlıyor…
Aşı tedavisi ve birkaç pratik öneri ile doğanın yeniden hayat bulduğu bahar mevsiminde, en sık görülen alerji türü olan polen alerjisini alt edebilmek mümkün. Alerji uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, polen alerjisinin basit bir hapşırmadan ibaret olmadığına, hayat kalitesine olumsuz etkileyen bulguları olduğuna dikkat çekerek, çözüm yollarını anlattı.
Polenlere karşı gelişen alerjinin çocuk ve erişkinlerde hayat kalitesini bozacak, günlük aktiviteleri etkileyecek boyutta sorun yaratabildiğini belirten Prof. Dr. Yonca Tabak, “ Okulda devamlı burun tıkanıklığı, hapşırık, burun akıntısı yaşayan çocuk konsantre olamaz. Okul başarısı düşer. Özellikle ülkemizde sınavların ve sınav hazırlıklarının yoğun olduğu ilkbahar mevsimi bu öğrenciler için gerçek bir sorundur. Aynı durum erişkinlerde iş gücünün düşmesi şeklinde kendini gösterir” dedi.
Prof. Dr. Yonca Tabak, “ Alerji sadece burunda kalmaz birçok hastada akciğerlere de etki eder ve alerjik astım alevlenmeleri görülür. Alerjik astım öksürük, hırıltı ya da hışıltı, nefes darlığı şeklinde kendini belli eder. Alerjik nezle alerjik astım birlikte tedavi edilmediği takdirde her iki hastalığında tedavisi yarım kalır” açıklamasında bulundu. .
Tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi Polen Alerjisinden de kurtulmak için alerjik olunan maddeden uzak durmak gerektiğini vurgulayan Yonca Tabak, “Alerji yapan bitki türü tanınır ve çevrede tespit edilirse; bu bitkinin o bölgeden uzaklaştırılması şikâyetleri kısmen azaltır. Ancak çoğu bitkiler uzaklaştırılsa bile polenleri çok uzak mesafelere ulaşabilir. Bu nedenle polen alerjisinde alerjik olunan maddeden kesin olarak uzak durabilmek mümkün değildir. Ancak uygulanacak birkaç pratik öneri şikayetlerin şiddeti azaltabilir” dedi.
Polen alerjisinden korunmak için; Evi cam açarak havalandırmak yerine polen filtreli klima kullanılmalı, klimanın olmadığı durumlarda polen filtreli hava temizleyiciler kullanılmalı, çim biçme gibi aktivitelerden kaçınmalı ve mutlaka böyle bir aktivite yapılacaksa maske takılmalı, sabah erken saatlerde ev dışı aktivitelerden kaçınılmalı, dışarıdan eve gelindiğinde el, yüz yıkanmalı, kıyafetler değiştirilmeli ve kıyafetleri açık havada kurutmaktan kaçınılmalıdır.
Mevsimsel alerjik nezlenin tedavisi konusunda ise; “Mevsimsel alerjik nezle tedavisinde gerek çocuklara gerekse erişkin hastalara alerjik şikayetleri mevsim süresince baskılayacak ilaçlar (anti-histaminik) önerilir” diyen Prof. Dr. Yonca Tabak, “ Ağızdan alınan alerji ilaçları gün içinde uyku haline neden olabildiklerinden özellikle sınavlara hazırlanan çocuklara bu süreçte anti-histaminik içeren alerji ilaçları verilmemelidir. Böyle durumlarda kortizonlu burun spreyleri tercih edilmelidir” açıklamasında bulundu.
Alerjik nezle tedavisinde en etkin ilaçların kortizonlu burun spreyleri olduğunu belirten Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak; “ Kortizon bazlı burun spreylerinin kana karışma oranı çok düşüktür. Uygun dozda ve uygun teknikle kullanıldığında yan etkilere neden olmazlar. Ancak, alerjik nezlede ilaç tedavisi kullanıldığı sürece etkilidir. İlaçlar kesilince altta yatan alerji tedavi edilmediyse tüm belirtiler geri dönmektedir. Mevsimsel alerjik nezlenin tek kökten tedavisi alerji aşı tedavisidir” dedi.
Mevsimsel Alerjik nezlenin kökten tedavisi için ise Aşı tedavisini öneren Prof. Dr. Yonca Tabak, “Bu şekilde vücut alerjik maddeye duyarsızlaşır” dedi. Aşı tedavisinin İğne aşı ve dilaltı damla aşı tedavisi olarak iki şekilde uygulandığını belirten Tabak, “ En eski yöntem iğne aşı uygulamasıdır. Ancak iğne aşıların alerjik yan etkileri fazladır. İğnenin doktor gözetiminde uygulanması gerekir ki; buna rağmen hayatı tehdit edici alerjik reaksiyon riski olabilmektedir. Ancak aşı tedavisi uygulanmadığında alerjinin de geçmediği yıllar içinde gözlenmiştir” bilgisini verdi.