Gelişen teknolojinin birçok alanı etkilemesi, sağlık ve estetik alanında da yeni mucizeleri beraberinde getiriyor. Estetik, Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahi uzmanı Op.Dr. Cihangir Toraman, Ameliyata gerek kalmadan gençleşmeyi mümkün kılan kök hücre tedavisi sayesinde kısa sürede kendi dokularınızla yenilenebileceğinize dikkat çekiyor.
Kök hücre, vücudumuzda bulunan ve vücudun farklı yerlerinden elde edilebilen, çok potansiyelli hücreler topluluğudur. Kök hücreler deri, kemik, kas, kan oluşturabildiği gibi bu bölgelerdeki problemleri de onarabilme özelliğine sahiptir. Tedavi sırasında bu özelliklerinden faydalanılarak, ayrıştırılıp cildin problemli olan bölgesine enjekte edilir.Estetik cerrahide kök hücreler yağdan ,kandan ve deriden elde edilebilirken en çok tercih edilen yöntem kulak arkasından deri alınarak bu işlemin yapılmasıdır.
Yaz aylarıyla beraber Güneşin etkisiyle cildinizde birtakım kırılmalar ve kırışıklıklar oluştuysa, o bölgelere lazer desteği ve kök hücrenin enjekte edilmesiyle sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz. 1-3 seans sürecek olan işlem sonrasında kısa sürede sağlıklı ve daha genç bir görünüme kavuşabilirsiniz.
Operasyonun hastane şartları altında yapılmasının önemli olduğunu belirten Op.Dr. Cihangir Toraman, bu konuda şu bilgileri aktarıyor; “ Kök hücre tedavisi için gittiğiniz yerde bu işlemi yapanın uzman olup olmadığına bakmanız gerekir. Sorgulamanız gereken en önemli nokta, işlemi yapanın Estetisyen mi yoksa Estetik cerrahi doktoru olup olmadığıdır. Çünkü ilkokul mezunu kişiler de estetisyen olabiliyorlar. Oysa, kök hücre ayrıştırma işlemi çok ciddi bir teknoloji gerektirir. Eğer ortam bu teknolojiye sahip değilse, kök hücre işlemi yaptırmıyor olabilirsiniz. Karşınızdakinin doktor olmasına, özellikle de “Estetik Cerrahi Doktoru” olmasına dikkat etmelisiniz. Aksi durumda başarı sağlayamazsınız ve paranız boşa gitmiş olur.
Operasyon sırasında sizin kendi dokunuzdan elde edilen bir ürün kullanıldığı için herhangi bir yan etki söz konusu değildir. İşlem herhangi bir genel anestezi gerektirmemektedir ve bu da farklı yaş grupları tarafından da tercih edilebilmesine olanak sağlamaktadır. Örneğin,20 yaşındaki bir kişi bu tedaviye başvurabiliyor iken; çeşitli kalp,damar hastalıkları olan yaşlı insanlar da aynı işlemi yaptırabiliyor.Aynı zamanda bu tedavi yazı-kışı olmayan bir islem olduğundan dolayı yaz aylarında da uygulatabilirsiniz ve yapıldıktan 2-3 gün sonra güneşlenebilirsiniz.