T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın himayelerinde ve İtalya Dışişleri Bakanlığı ile İtalya Büyükelçiliği’nin destekleriyle, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara İtalyan Kültür Merkezi ile Çankaya Belediyesi işbirliğiyle, Domingo Notaro’nun derin dostluk ve sevgi duyguları beslediği ülke olan Türkiye’de yarattığı eserleri içeren “TURKUAZ MEVSİMLERİM†adlı sergisi 14 Eylül 2007 Cuma günü saat 17:00’da ODTÜ Rektörü Ural Akbulut, T.C. Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültür İşleri Genel Müdürü Büyükelçi Ayşenur Alpaslan ve İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Carlo Marsili’nin katılımlarıyla gerçekleştiriliyor. Sergi 14 Eylül 2007 – 14 Ekim 2007 tarihleri arasında sanatseverlere açık olacak. Sergide, çuha tuval üzerine akriliklerden, karma teknikle gerçekleştirilen desenlere, anaokulu çocuklarının katılımlarıyla yaratılan iki büyük eserden, bronz heykel In-Nuce Induce’ye, sadece mikroskopla görülebilen DNA heykelinden gelecekte gerçekleştirilecek olan IN-FINITO adlı heykel modülünün çalışmalarına kadar Orta Doğu Teknik Üniversitesi yerleşkesinde yaratılan 80’den fazla eser yer almakta.
Büyük Sanatçı, kendine ihanet etmemek ve dolayısıyla var olmaya devam etmek için takip etmesi gereken yönü ,aklın her dönemecinde, hiç tereddüt göstermeden, derin bir önseziyle seçti. İşte buradan, ifade gereksinimi için ilham açısından zengin bu masalsı topraklardaki yoğun çalışması doğdu.
Resimden heykele, desenden şiire uzanan dahiyane üretimi, 2004 yılında sanatçıyı ülkemizde ilk misafir eden şehir olan İstanbul’dan başlamak üzere, üç yıldan fazla bir süredir Başkent ve Türkiye’nin sanat gündemini belirlemektedir.
2005 yılında Domingo Notaro’nun sivil yurttaşlık girişimleri, Palermo’da yargıç Giovanni Falcone’nin anısına düzenlenen özel güne katılımıyla giderek daha da yoğunlaşır. Bu anma günü boyunca sanatçı mahkemenin Bunker salonunda, vazgeçilemez onur, yasalara uygunluk ve adalet hakkı için mücadele eden ve bu mücadelelerini hayatları ile ödemiş olan yargıç Giovanni Falcone’nin ve diğer birçoklarının anısına “tamamlanmamışâ€ eseri “UYUM ALARMI†nı resmeder.
Ankara’ya geri dönüşünde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı – Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü – ile Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi tarafından, Ankara İtalyan Kültür Merkezi’nin işbirliğiyle Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen “Bir İtalyan Sanatçının Gözünden Ankara’da Sanat†başlıklı konferansı gerçekleştirir.
Bu konferansı, büyük sanatçının Tokyo Metropolitan Art Space’de ve Roma’daki Vittoriano Kompleksinde sergilenen eserlerini de kapsayan, Ankara’nın ev sahipliği yaptığı en önemli etkinliklerden biri olan “Geleceğin Anısı†antoloji sergisi izler. Ankara İtalyan Kültür Merkezi Müdürü Angela Tangianu tarafından titizlik ve disiplinle gerçekleştirilmiş olan sergi iki bölümden oluşmaktadır: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sergilenen birinci bölüm Notaro’nun tüm sanatsal yolculuğunu özet halinde belgelemekte olup, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen ikinci bölüm ise sanatçının, bu topraklarda var olmuş medeniyetlerin büyüleyici arkeolojik buluntularıyla buluşması sonucu doğan olağanüstü desenlerini gözler önüne sermektedir. Sergi, Türkiye’ye resmi ziyareti vesilesiyle o dönemde Ankara’da bulunan İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi, kendisine eşlik eden İtalya Büyükelçisi Carlo Marsili ile kültür, bilim ve siyaset dünyasının önemli isimleri tarafından ziyaret edilmişti.
2006 yılında, Diyarbakır’ın tarihi ve büyüleyici Keçi Burcunda, Anadolu Medeniyetlerine ithaf ettiği desenlerinden oluşan kişisel sergisi “Rüyaların Eşiği, İşaretler†düzenlenmiştir.
Türk – İtalyan Diplomatik İlişkilerinin 150. yıldönümü için, her iki ülkenin yetkilileri tarafından büyük beğeniyle karşılanan logoyu tasarlar.
Fizik yılı vesilesiyle, Prof. Carlo Guaraldo Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde “Domingo Notaro’da Sanat ve Bilim†adlı konferansı gerçekleştirir.
2006 yılından itibaren, Rektör Prof. Dr. Ural Akbulut’un özel daveti üzerine büyük sanatçı Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin onur konuğudur. Burada, “TURKUAZ MEVSİMLERİM†sergisinde yer alacak çok özel bir dizi eser yaratır.
Sanatçı, geçmişi sekiz bin yıldan da önceye dayanan bir mühürden esinlenerek, büyümenin kanatlar ve köklerle mümkün olduğu ve “Görme anında, gelecek ve geçmişin sanatta senteze dönüştüğü†metaforik mesajını DNA adlı heykeliyle iletmektedir. Sanatçı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde karşılaştığı arkeolojik buluntuda, üzerindeki geometrik çizgilerin yanı sıra, yaşamın çift sarmal eğrisinin ahengini ve bireyin tek oluşunu “görürâ€. DNA imzası, hem insan türününün biyolojik hafızasını hem de her birimizin, bu durumda Sanatçı Domingo Notaro’nun (D-N-A) kendine özgü izlerini sembolize etmektedir. Heykel nanoteknolojiyle gerçekleştirilmiş olup sadece mikroskop yardımıyla görülebilecek küçüklüktedir.
Başlığında, kendi kozmik yayılmasında maddeden doğaya ve her şeye rağmen kahramanları olduğumuz kültüre doğru ilerleyişin düşünce öğeleri bildirilen, IN–NUCE INDUCE adlı heykelini yaratır.Taşıyıcı yapı heykelin tabanına ve kompozisyonun geri kalanına benzeyen iki kristalden oluşmakta olup, kompozisyon aynı zamanda hem yeni ay hem de kozmik boşluk niteliğindeki yarım küreden hareketle oluşur. Bu yarımküreden atalarımızın yarattığı badem şeklindeki ilk objeden, insanoğlunun henüz çıkmış olduğu yolculuğu çağrıştıran boş ve dolunun aynamsı salkımına uzanan kıvrımlı şekiller ortaya çıkar. Madde-Doğa-Kültür, bronz ve traverten kullanılarak yaratılmış bu önemli eserin bir arada var olduğu unsurlardır.
Aynı zamanda, henüz gerçekleştirilmemiş olan, 16 metre yüksekliğindeki çelik modül IN–FINITO’nun taslaklarını çizer. Bu heykelin tabanı eşkenar bir üçgendir, kenarlarından birinin merkeze yaklaşması, objenin temel yüzeyinden üçboyutluluğuna taşıyan, sanata dönüşmek için özneye dönüşen metamorfik süreci başlatır.
2007 yılında, Montessori Sihirli Bahçe ile ODTÜ Yuva ve Anaokulu çocuklarının oluşturduğu “olağanüstü karalamalar†dan yola çıkarak “Dall’indistinto lampa l’ART-Ȇile “Oltre lo Sguardo la Visione dell’Opera†adlı (her biri 5 m x 2 m boyutunda), şu anda Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde sergilenen eserleri yaratır.
